
Tgc’nin Girişimine Tam Destek
Yaşı 90’a yaklaşan, yine de yazarak yaşamaya devam eden biri olarak evvelce, ünlü meslektaşlarımdan yaşamını kaybedenleri bu sütunlarda anmama kararlılığımı belirtmiştim. Zira her hafta biri gidiyor.
Yaşı 90’a yaklaşan, yine de yazarak yaşamaya devam eden biri olarak evvelce, ünlü meslektaşlarımdan yaşamını kaybedenleri bu sütunlarda anmama kararlılığımı belirtmiştim. Zira her hafta biri gidiyor.
Türkiyemiz’in geleceğini belirleyecek seçimden önceki son yazım. Başlık olarak TÜRKİYEMİZ dememin anlamı var:
Bu yazım çıktığı gün Meclis toplanacak ve yeni seçilenler yemin edecekler… Sonrasını merak etmemek mümkün değil!!...
Basın özgürlüğümüzün en kötü düzeye indiği, dünyanın dört bir tarafından ve uluslar arası meslek kurumları tarafından ısrarla belirtiliyor.
İlkbaharın tatlılığını hiç yaşayamadık… Yaza girdik, televizyonlarda şehirlerimizi sellerin basışından başka bir şey göremez olduk. Sebebini, siyasi hayatımızda yaşadığımız bunalımın yansıması olarak sunanlar var.
Köşemde Basın tarihi araştırmacılarına bilgi vermeye çabalıyordum. Ancak, İktidar partisi tarafından son derece hızlanan basın özgürlüğünü frenleme girişimi özgürlükçü basını öylesine mücadeleye yöneltti ki, haftada bir yazı ile tam bilgi aktarmam imkansızlaşıyordu.
Seçimler 7 Haziran Pazar günü yapıldı, kesin sonuçlar ancak ertesi sabah belli olacak. Bense bu yazıyı her hafta olduğu gibi iki gün önce gönderiyorum. Dolayısıyla sonuç hakkında ön yargılı görüş aktarmam mümkün değil.
Evet, tarihçiyim… Ama XX. Yüzyıl’ın son gününe kadarki sürenin… Hele basın alanında. XXI’ciye girince yeni araştırmacılara kaynak göstermekle yetiniyorum. Bu çerçevede 2 Nisan 2015 tarihli Aydınlık gazetesinde Murat Şimşek’in “Arşiv Unutmaz” başlıklı yazısına özellikle dikkati çekeceğim.